Şeref Tolga Kuralay

23 Kasım 1974 İstanbul / Üsküdar doğumluyum.

İlk, orta ve lise yıllarımı İstanbul / Suadiye’de tamamladıktan sonra çeşitli firma ve otellerde muhasebe departmanlarında çalışmaya başlayarak hayata yeni bir adım attım.

2012 yılına kadar devam eden iş hayatım boyunca hayatı, kendimi ve evreni sorgulamak benim için ayrı merak konusu olmaktaydı.

Çocukluk yıllarımda yaşadığım aile içi travmalar ve kalıntıları beni nefes almaya zorluyordu. Yaşadığım ilişkiler, beraberlikler sorun üstüne sorun yaratıyor ve bu sorunu çözmek bir yana sorunlar daha da büyüyordu. Gençlik yıllarımı geçim derdi ve ilişki sorunları içinde boğulmaya harcadığımın farkında değildim.

Sanki travmalarım katlanarak çığ gibi büyüyordu. Yavaş yavaş öldüğümü hissediyordum ve dünya büyük bir yük olmaya başlamıştı. Duygusal olarak inişli ve çıkışlı bir hayata sahip olduğum dönemlerde kim olduğumu, amacımın ne olduğunu sorgulama duygusunun en tavan yaptığı zamanlardı.

Çocukluğumdan beri hep içimde benimle birlikte büyüyen “HER ŞEY GÖRDÜKLERİNDEN İBARET DEĞİL” düşüncesi benimle birlikte gelişerek hayat yolculuğumda bana eşlik ediyordu.

Ancak bu sorular ve cevapları da travmalarımın altında ortaya çıkmak için sanki gün sayıyordu. Büyük ve derin bir bataklıkta, karanlıkla boğuşan çaresiz bir insandım ve çığlıklarım içimde yankılanıyordu.

Bir yandan inişli çıkışlı bir hayatı devam ettirmek, bir yandan da içimden gelen “SEN BU DEĞİLSİN” arasında kalmak oldukça yorucu gelmeye başlamıştı.

Hayatımın dip noktasına gelen aşamasında tüm değer yargılarımın, anlayışımın bittiği noktada “ANLAMSIZLIK deryasının dalgaları arasında boğuşurken bir süre sadece hayatı seyretme ama anlamlandıramama durumuna geçmiştim.

Yaklaşık 2 ay kadar bu tarifsiz durumu yaşadıktan sonra bir arkadaş grubu içerisinde yaşadığım olağan dışı deneyimle beraber yeni dünyanın keşif kapıları da açılmaya başlamıştı.

Bu dünyayı seyreden ben ise yeni doğmuş bir bendi. Anlamsız gelen her şey şimdi yeni bir anlam kazanmaya başlamış, evrenin varoluşsal sırları sanki bir film şeridi gibi zihnimden geçmeye başlamıştı. Fiziksel belirtiler ile kendini göstermeye başlayan bir dönüşüm yoluna çıkmıştım.

Kısa bir süre sonra algılarımın açılması ve hassasiyet kazanması ile beraber deneyimlediğim birçok ruhani deneyimler ve etrafımda bulunan insanların da bu etkileri alarak yaşaması beni denemeler yapmaya sürükledi.

İnsanlar üzerinde uygulamalar yaparak ortaya çıkan bu yeni olgunun ne olduğunu anlama yoluna gittim. Uygulama yaptığım insanların da hayatlarında pozitif dönüşümler olduğunu fark ederek ortaya bir sistem çıktığını ve bu sistemin insanlar için eşi bulunmaz bir değerde olduğunu ancak bundan kimsenin haberi olmadığını anlamam fazla uzun sürmedi.

Yurt dışından yabancı uyruklu insanların benimle irtibata geçerek bunu deneyimlemek üzere İstanbul’a gelmeleri beni şaşırtmıştı. Sosyal medya üzerinden yayınladığım uygulama seanslarını merak eden enerji terapistleri ve şifacıların Türkiye’ye neden geldiğini anlayamamıştım.

Onlara bunun nedenini sorduğumda bugüne kadar birçok eğitim aldıklarını, uygulama yaptıklarını ancak bu çeşit bir uygulama denemediklerini söylemeleri beni daha çok araştırmaya sürükledi.

Birçok insan üzerinde uygulamalar yaptıktan sonra dünyada ilk kez ortaya çıkan “Frekans” boyutuna vesile olduğumu anladım. Anlayamadığım ise bunun neden sadece bende olduğuydu.

Ben tek başıma ne kadar ilerleyebilirdim? Daha sonra bu sistemi nasıl öğretebileceğimi sorgulamaya başladım.

Bütün hayatım değişmişti. Sadece bu yaşadığım deneyimler benim eski hayatımı bana unutturmaya ve yeni biri olarak devam etmeme neden oluyordu.

Birçok kitapları okumaya ve araştırmaya devam ettim. Okuduğum kitaplar genellikle kuantum fiziği yasaları ve evrenin keşfedilmiş özellikleri ve teoriler üzerine olan bilimsel kitaplardı.

Bunun yanında doğu ve batı öğretilerini araştırmaya başlamıştım. Daha önce buna benzer deneyimleri yaşayanları aramalıydım.

Araştırmalarım sonucu ortaya çıkan bu  sistem daha önce aynı şekilde ortaya çıkan bir sistem değildi.

İnsanın kendi varoluşunun sırlarına kadar yolculuk etmesini sağlayan, insanlarda hızlı ve etkili çalışan birçok geri bildirim ve benim yaşadığım dönüşüm bunun kanıtlarını taşıyordu.

Çevremin ve birçok çevrenin baskısı ve komik durumlara düşmem umurumda değildi.

Daha önceki hayatımı ve o hayatı yaşayan kişi artık gitmişti. Yeni biri vardı ve bu biri artık kendini birisi olarak tanımlayamıyordu.

Bu durumun verdiği cesaretle hayatım sadece evrensel sistemi araştırmak ve öğretmek üzerine şekillenmeye başladı.

Pleiades® ismini verdiğim şifa sistemini 2013 yılından beri uygulama ve öğretime açarak bu konuda uygulayıcı ve eğitmenler yetiştirmeye başladım.

Yaşadığım tüm deneyimleri ve uygulamaları bütün olarak bu sayfaya aktaramasam da eğitim veya tanıtım seminerlerinde paylaşıyorum.

Dünden bugüne Pleiades® Sistemini öğretmenin ve eğitmenler yetiştirmenin onurunu yaşıyorum.

 
Pleiades ileri seviye enerji Meditasyon sistemi kurucusu ve eğitmeni