University of Wisconsin-Madison News

Beyin taramaları meditasyonun zihni değiştirdiğini, dikkati artırdığını göstermektedir.

25.06.2007

Beyin taramaları meditasyonun zihni değiştirdiğini gösteriyor ve yüzyıllar boyunca Tibet rahipleri ve diğer dindar insanlar zihni dinginleştirip, konsantrasyonu artırmak için meditasyonu kullandılar. Bu hafta, yeni bir araştırma, sıradan bir meditasyon tipinin, beyni tam olarak nasıl etkilediğini göstermektedir.

Araştırmacılar, herhangi bir anda beynin hangi bölümlerinin aktif olduğunu gösteren bir tarayıcı kullanarak, meditasyonun dikkat etmek ve karar vermek için kullanılan beyin bölgelerindeki aktiviteyi artırdığını keşfettiler.

Davidson, “çoğu insan, bir bebeğin çığlığını duyduğunda, duygusal bir tepki verir, ancak deneyimli meditasyoncular böyle tepki vermez” diyor. Sesi duyuyorlar, bunu işitme korteksinde tespit edebiliyoruz, ancak duygusal tepki vermiyorlar.”

Wisconsin Üniversitesi Tıp ve Halk Sağlığı Okulu ve Waisman Center’da psikoloji ve psikiyatri profesörü olan araştırma lideri Richard Davidson, değişikliklerin konsantrasyon meditasyonu uygulamasıyla ilişkili olduğunu ifade ediyor. Davidson, uygulamayı yapanlara, dikkatini sadece bir uyarana odaklamaları ve dikkatleri dağıtıldığında, dikkatlerini nesneye geri getirmeleri talimatı verildiğini açıklıyor.

Davidson “konsantrasyon meditasyonu, bir bakıma komik derecede basittir, ancak farklı bir açıdan son derece de zordur” diye ekliyor. “Eğer iki dakika denemeye kalkarsanız, o kadar da kolay olmadığını göreceksiniz. Zihinlerin dağılma eğilimi var.”

UW-Madison W.M. Fonksiyonel Beyin Görüntüleme ve Davranışı için Keck Laboratuvarı’ndan meslektaşları Julie Brefczynski-Lewis ve Antoine Lutz ile iş birliği ile Davidson, yeni eğitilmiş meditasyon yapan insanları, 54.000 saate kadar meditasyon deneyimi olan insanlarla karşılaştırdı. Çalışma, Proceedings of the National Academy of Science dergisinin dijital baskısında bu hafta yayınlandı.

Acemilere meditasyon yapmaları öğretildikten sonra, meditasyon yaparken tüm denekler manyetik rezonans beyin görüntüleme taramasından geçirildi. MRI taraması, deneyimli meditasyon yapan insanların tamamı arasında, dikkat verme konusunda rol alan beyin siruilerinde daha fazla aktivite buldu.

“Davidson, “Prefrontal korteks gibi, dikkatin kontrol edilmesi ve düzenlenmesine derinlemesine dahil olan beyin bölgelerinin uzun vadeli uygulayıcılarda daha aktif olduğunu keşfettik” diyor.

Ancak, sadece en az 40.000 saatlik deneyime sahip en tecrübeli meditasyon yapanlara baktığımızda, farklı bir resim ortaya çıktı. Davidson, “meditasyon yapmaya başladıklarında aktivitede kısa bir artış gerçekleşti, sonra ise sanki çok kolay bir şekilde konsantre olabilmişler gibi, taban çizgisine indi” diyor.

Davidson, kolay konsantrasyon klasik meditasyon metinlerinde anlatılıyor diye ekliyor. “Bunun da bu durumun sinirsel bir yansıması olabileceğini düşünüyoruz. Bu sonuçlar, meditasyonun beyinde harekete geçtiği bir mekanizmayı göstermektedir.”

Denekler MRI içinde meditasyon yaparken, araştırmacılar onları periyodik olarak rahatsız edici seslerle rahatsız etti. Tecrübeli meditasyon yapanlar arasında gürültü, yeni meditasyon yapanlara göre duygu ve karar verme ile ilgili beyin alanları üzerinde daha az etkiye sahipti. 40.000 saatten fazla yaşam boyu pratiğe sahip olan meditasyon yapanlar arasında bu alanlar neredeyse hiç etkilenmedi.

Davidson, “çoğu insan, bir bebeğin çığlığını duyduğunda, duygusal bir tepki verir, ancak deneyimli meditasyoncular böyle tepki vermez” diyor. Sesi duyuyorlar, bunu işitme korteksinde tespit edebiliyoruz, ancak duygusal tepki vermiyorlar.”

Davidson’un belirttiği gibi, orta yaşlı ortalama Amerikalılar ile uzun yıllardır günlük meditasyon yapan insanlarla yapılan herhangi bir karşılaştırma, tecrit veya akide gibi yaşam tarzı faktörlerini değil, farklılıkları meditasyonla ilişkilendirmeye çalışmalıdır.

“Bu oldukça farklı bir insan grubuydu. Deneyimli meditasyon yapanların üçte ikisi, Dalai Lama’nın yardımıyla toplanmış Tibet rahipleriydi ve hepsinin son derece uzun bir uygulama geçmişi vardı.”

Beyin taramaları meditasyonun zihni değiştirdiğini gösteriyor.

Davidson, meditasyonun etkilerini araştırmak için Tibet Budistlerinin ruhani lideri Dalai Lama ile 15 yıl boyunca bilimsel bir ilişki içinde olmuştur.

Yine de daha fazla meditasyon deneyimi ve daha büyük beyin değişiklikleri arasındaki ilişki, değişikliklerin meditasyondan kaynaklandığını göstermektedir. Yani beyin taramaları meditasyonun zihni değiştirdiğini gösteriyor.

Davidson, “basit bir yaşam tarzı olsaydı, saatlerce uygulama yapmakla çok güçlü bir ilişki beklemezdik” diyor.

Meditasyonun nörolojik yararlarına dair diğer kanıtlar, Davidson’un mayıs ayında bildirdiği ve üç aylık meditasyon eğitiminin çoğu kişinin tespit edemediği kısa bir görsel sinyali tespit etme yeteneğini geliştirdiğini gösteren bir araştırmadan elde edildi. “Bu daha açık bir kanıttı, çünkü zaman içinde aynı kişileri takip edebildik” diyor.

Psikologlar uzun zamandır bir yetişkinin dikkat etme kapasitesinin görece sabit olduğunu kabul ediyordu, ancak Davidson “dikkat, temelde fiziksel aktivitenin bedeni değiştirmesinden farklı olmayan bir şekilde eğitilebilir” diyor

Meditasyondan etkilenmiş olan dikkat sirküleri, Davidson’un ülkemizdeki çocuklarda en yaygın psikiyatrik tanı olarak tanımladığı dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğunda da rol oynamaktadır.

“Bulgularımız, bu uygulamalardan elde edilen yöntemlerle çocuklarda dikkatin eğitilmesinin mümkün olabileceğini ileri sürüyor” diyor.

Davidson, meditasyonla ilgili bilimsel çalışmaların meditasyonun zihinsel yararları ile ilgili geleneksel inançları kanıtladığını söylüyor. Yine de meditasyon, genellikle basitlik, yoksulluk ve dua dolu bir hayat yaşayan keşişlerle özdeşleştirilse de “temelde bu uygulamalarda gizemli hiçbir şey bulunmamaktadır; inatçı batı bilimsel terimleriyle anlaşılabilirler.”

Ve ekliyor, giderek büyüyen “inatçı sinirbilim araştırmaları” meditasyonun derin etkilerine dikkat çekmektedir.

“Bu durum, ciddi bir bilimsel ilgiyi hak ediyor” diyor. “Günlük yaşam üzerindeki etkilerinden dolayı insanların neden meditasyon matı üzerinde oturarak zaman geçirdiklerini de açıklamaktadır”

Davidson zihinsel uygulamayı fiziksel aktiviteyle karşılaştırmaktadır.

“Hepimiz biliyoruz ki, eğer kişi düzenli olarak egzersiz yaparsa, kalp-damar sağlığını değiştirebilir.” “Benzer şekilde, bu veriler, dikkat gibi zihnin belirli temel mekanizmalarının da sistematik uygulama aracılığıyla eğitilebileceğini ve geliştirilebileceğini gösteriyor.”

KAYNAK MAKALE